Araştırmacılar, enerji elde edebilmek için kaynak arayaşında bulunurken, bir yandan da bu yöntemleri günlük hayata aktarılabilecek pratik uygulamalarda kullanılabilmesi için çeşitli testler gerçekleştiriyor. Farklı yöntemler ve uygulamalar ilk etapta ‘bu kadarı yapılamaz’ ön yargısı oluştursa da beraberinde gelen başarılı çalışmalar bu algıyı ortadan kaldırabiliyor.Uzaydan enerji üretme çalışmaları da bunlardan biri olsa gerek.
Şekil 1: Ay'da Helyum-3 madenciliği yapabilecek bir tasarım
Bilim insanlarının bazıları, aranan enerji kaynaklarının yıldızlarda olduğu görüşünü savunuyor. Japonya’nın uzayda güneş enerjisi santrali kurma, hatta Mars'a rüzgar türbini kurma projeleri bu görüşlere örnek olarak verilebilir. Uzaydan enerji üretme çalışmalarındaki bir diğer önemli fikirse Helyum-3 kullanarak nükleer fisyon yaratmak. Daha detaya inmeden önce fisyon ve füzyon arasındaki farkı belirtmek daha yararlı olacaktır. Fisyon; kütle numarası çok büyük bir atomun uranyum gibi ağır bir elementin atomuna çarpmasıyla çekirdeğinin ikiye bölünmesidir. Füzyon ise atom çekirdeklerinin birleşerek daha ağır bir çekirdek oluşması olayıdır.
Şekil 2: Deteryum ve Helyum-3'ün bir araya gelmesiye enerji oluşumu
Nükleer füzyon yöntemi hidrojen izotoplarıyla test edilmiştir ve dışarı radyoaktif nötronların salınması nedeniyle tehlikeli olmasının yanı sıra enerji üretimi için pek elverişli bir yöntem değildir. Araştırmacıların uzaydan enerji üretebilmek için yaptığı son çalışmalar ise Helyum’un izotopu olan Helyum-3 üzerine kurulu. Helyum-3, hidrojenin bir izotopu olan deteryumla bir araya getirildiğinde ortaya muazzam bir enerji çıkıyor ve reaksiyon sırasında radyoaktif oluşmuyor. Üretim rakamlarına bakacak olursak sadece 1 kg Helyum-3 ve 0,67 kg deteryum ile 19 megawatt elektrik üretilebiliyor. Bu yöntemin önündeki sorun ise yeterli miktarda Helyum-3 olmayaşı.
Ay, 1 milyon tonu aşkın element içerdiği için Helyum-3 arayaşlarında kritik bir öneme sahip. Eğer Helyum-3 avcılığında başarılı sonuçlar elde edilirse enerji alanında büyük bir devrim yaşanacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder